Yazın nasıl beslenmeliyiz?

Yaz mevsimindeki aylarda sıcaklığın artması ile beraber hareketlilik de artar. Sıcaklar ile beraber vücutta meydana gelen terlemenin su ve mineral kaybını arttırmasının yanında, gece geç saatlere kadar devam eden aktiviteler nihayetinde vücudumuzun enerji ihtiyacı da artar. Bu sebeplerle yaz aylarındaki beslenme düzeninde bazı değişikliklere gidilmesi gerekmektedir. Şimdi, yazın nasıl beslenilmesi gerektiğine bir göz atalım.

Yazın Nasıl Beslenmeliyiz?

Su kaybı nihayetinde kandaki su seviyesinin azalması ile kanın yoğunluğu artar ve bu hal kalbe daha fazla yük bindirir. Bu halin önlenmesi için yaz mevsimindeki aylarda, içilen su içine limon sıkılması ile kan sulandırılabilir.

Haziran ve ağustos ayları arasında bolca meyve ve sebze tüketilmelidir. İçerdikleri vitamin ve minerallerin yanında posalı yapıları vesilesiyle kan şekerini de düzenleyen bu besinler ek olarak kabızlık ve sindirim sistemi rahatsızlıklarını da önlemeye yardım eden olurlar. Bu aylarda özel olarak karpuz, üzüm, kayısı, çilek, şeftali, domates, salatalık ve biber bolca tüketilmelidir. Taze sebzeler salata biçiminde öğünlerin yanında ya da yalnız olarak öğün olarak da tüketilebilirler.

Sıvı ihtiyacını karşılamak için su dışında ayran, limonata, soda, süt, taze sıkılmış meyve suyu ve bitki çayları da içilebilir. Bu gibi sağlıklı içeceklerle vücudumuzun terlemeyle kaybettiği sodyum, potasyum gibi mineraller de vücudumuza alınmış olur. Fakat asitli ve şekerli içeceklerin tüketilmemesi gerekmektedir. Bu içecekler geçici bir ferahlama yaratacaklar lakin sonra daha çok açlık ve susuzluk hissi yaratacaklardır. Ek olarak kafeinli ve alkollü ürünlerin tüketilmesi de haziran ve temmuz ve ağustos aylarında çarpıntı gibi şikayetlerin daha çok meydana gelmesine neden olur.

Haziran ve temmuz ve ağustos aylarında protein ihtiyacının karşılanması için kaliteli protein kaynakları olan et, tavuk ve balık tüketimine de dikkatli olunması gerekmektedir. Et, tavuk ve balık ürünlerinin haşlama ve buğulamanın yanında fırında ve ızgarada pişirilmesi, bu besinlerinin haziran ve ağustos ayları arasında hazırlanması için en ideal yöntemlerdir. Ek olarak et ve balık tüketiminde az yağlı ürünlerin tercih edilmesi gerekmektedir.

Yaz mevsimindeki aylarda sıcakların etkisiyle rahatsızlık yaşamamak için çok yağlı, tuzlu ve şekerli yiyeceklerin yanında hamur işleri ve kızartmaların da fazla tüketilmemesi gerekmektedir. Yemeklerin hazırlanmasında imkan bulduğunuz sürece zeytinyağı kullanılmalı ve yağ kullanımı olabildiği kadar az olmalıdır.

Yazın tüm gün aktif olunmasından ötürü enerji ihtiyacı da artar. Günlerin daha uzun olması hasebiyle haziran ve temmuz ve ağustos aylarında öğün sayısı porsiyonlar biraz küçültülerek, 3 ana 3 ara olmak üzere 6’ya çıkartılabilir. Bu öğünlerde enerji ihtiyacını karşılamak üzere yeterli karbonhidrat tüketilmesine dikkat edilmeli fakat aşırıya kaçılmamalıdır. Bilhassa geç saatlerde yenen yemeklerin daha da hafif olması gerekmektedir. Hem geç saatlerde aynı zamanda ara öğünlerde yoğurt, cacık, salata ve meyve gibi besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Ek olarak ara öğünlerde fındık ve ceviz gibi kuruyemişler de aşırıya kaçmadan tüketilmelidir.

Yazın beslenmenin çok önemli noktası yeterli su tüketimidir. Sıcağın etkisi ile terlemenin çok çok fazla olduğu yaz mevsimindeki aylarda vücudumuzun kaybettiği suyun yerine koyulması için minimum gün içinde 2,5-3 litre kadar su içilmesi gerekir. Tersi halde vücut susuz kaldığında vücudumuzdaki metabolik faaliyetler yavaşlar ve kişide baş dönmesi, bulantı ve bayılma hissi gibi haller meydana gelebilir.

Yazın da diğer mevsimlerde olduğu gibi olabildiğince posalı ve lifli gıdalar tüketilmelidir. Bu gıdalar hem tokluk hissi vermektedir aynı zamanda bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlık gibi sindirim sistemi sorunlarının oluşmasını engeller.

Tatlılarda ise şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar az şekerli hazırlanmış halde tercih edilmelidirler. Yaz mevsimindeki aylarda en fazla tercih edilen tatlılarda biri olan dondurma ise mümkün olduğu kadar doğal olanlardan tüketilmeli ve yine dondurma tüketiminde de aşırıya kaçılmamalıdır.