Berlin nasıl gezilir?
Apfelschorleyi, alkolsüz elma ve soda karışımı lezzetli sağlıklı içkidir. ...
Berlin, Almanya’nın başkenti ve 16 eyaletinden birisidir. 3.5 milyonluk populasyonu ile Almanya’nın en geniş şehridir. Bilim, medya,politika ve kültürün dünya şehridir. Hassaten iktisadi olarak Avrupa’nın en gelişmiş ekonomisine sahiptir. Modern Berlin, yüksek eğitim üniversiteli, orkestraları, müzeleri, eğlence sektörü, film yapımları, festivaller, inanılmaz mimarisi, gece yaşantısı ve yüksek yaşam standartı ile bilinir. Avrupa’da görülmesi gerekli olan en güzel şehirlerden birisidir.
Berlin’de Ne Yenir Ne İçilir?
Apfelschorleyi, alkolsüz elma ve soda karışımı lezzetli sağlıklı içkidir.
Kartoffelpuffer, domuz eti ve patatesi çok seven Alman mutfağının diğer bir lezzetidir. Soğan, yumurta ve patates ile yapılmış olan patates köftesidir. Çok doyurucu, ucuz, kolay ve lezzetlidir.
Berliner Weibe, şehrin kendine ait, meyve likörlü birasıdır. Kokusu ve aroması muhteşemdir.
Currywurst, Berlin’de her yerde bulabileceğiniz, tam bir Alman ara ögünüdür. Küçük parçalara ayrılarak pişirilmiş sosis, köri ve ketçap sosu ile, patates ilavesi ile servis edilir.
Döner, muhakkak Almanya’da denenmesi gerekli olan bir lezzettir. Türkiye’dekinden değişik olarak, biraz sanayileşmiş olsa da, bilhassa Berlin’de GemüseDoner adı verilen sebzeli döner hayli ünlüdür ve dünya içerisinde tadabileceğiniz en lezzetli dönerlerdendir.
Gebratene Leber, Türkler gibi Almanlar da et tüketimini seven bir millettir. Bu yemek de ciğerin, közlenmiş soğan ve yeşilliklerle sotelenmesinden oluşur. Hayli lezzetlidir.
Kasseler Rippen, domuz etinden yapılmaktadır ve Almanya’da azami tüketilen besinlerden biridir. Tütsülenmiş domuz pirzolasının, püre ile beraber servis edilmesiyle oluşmuştur.
Doğu Yakası Galerisi (East Side Gallery)
90’da yıkılan, bir zamanlar Doğu ve Batı Almanya’nın sınırı olan, Berlin duvarının Doğu tarafındaki rengarenk sanat eserleridir. 89 senesinde yıkılması kararlaştırılan duvarın haberi, bütün dünyadan sanatçılar tarafından ilgiyle karşılandı ve gri, üzüntü dolu geçmişe sahip bu duvarı boyamak için yüzlerce kişi geldi. 1.3 kilometrelik açık hava galerisinde, bilhassa fotoğraf çekmek çok eğlencelidir.
Brandenburg Kapısı
Berlin şehrinin ana simgesidir. Kapı 6 giriş kapısına sahiptir, sütunları ile tam beş yol oluşturmaktadır. Geçmişte soylular ve askerler büyük kapıları kullanabilirken, normal vatandaşlar sadece dıştaki iki kapıyı kullanabiliyorlardı. Brandenburg’u ünlü yapan kapı ile beraber üstünde bulunan Quadriga’dır. Quadriga savaş arabası ve atlarını temsil eder, başlangıçta barışın sembolü olarak zeytin dalı taşıyan güvercin bulunurken, sonraları Napolyon tarafından çalınan quadriga yerine demir haç takılarak konmuştur.
Reichstag
Reichstag, Berlin’in geleneksel parlamento binasıdır. İnanılmaz incelikte bir mimariye sahiptir ve klasik görüntüsünün yanında Almanya’nın çokca yerinden görülebilen mavi kocaman bir kubbeye sahiptir. Parlamento binası bombalı saldırıya uğradıktan sonra, 90’lı senelerde restorasyon çalışması için tasarım yarışması açılmıştır ve inanılmaz bir kararla bu modern kubbe klasik binanın üstüne konmuştur. Parlamento binası mutlaka gezilmelidir, meclis binasında kubbeyi gezerken tavanların camdan yapıldığını göreceksiniz. Siz gezerken alt tarafta bullunan milletvekillerini görebileceksiniz.
Berlin Katedrali (Berliner Dom)
Avrupa’da görüp görebileceğiniz en estetik katedrallerden, Berliner Dom, esasen içinde hiç psikopos yaşamadığı için tam anlamıyla bir kilisedir. Geçmişte bütün savaşlarda çok ağır yaralar almıştır ve bugünümüze defalarca tekrar inşa edilerek, restore edilerek gelebilmiştir. Ama fevkalade mimarisi ve içindeki koleksiyonları ile nefes kesicidir. Özel olarak tepesinde ayaklarınızın altındaki Berlin manzarası, bilhassa panoramik fotoğraflarınız için birebirdir.
Berlin Televizyon Kulesi (Fernsehturm Berlin)
Almanya’nın en uzun binasıdır. Uzun ince kulenin tepesine doğru kubbe bulunur ve ziyaret edilebilmektedir, ek olarak dönen bir restoran bulunur. Kubbeden görüş mesafesi 42 kilometredir ve Berlin’e gelip de bu muhteşem yapıyı mutlaka görmeden gitmemelisiniz.
Tiergarten
Sadece Berlin’in değil, bütün Almanya’nın en büyük parkıdır. İçinde her yelpazeden insan bulunmaktadır ve bilhassa şehrin modern, sesli, kalabalık yanından uzaklaşmak için birebirdir. İçinde piknik yapılabilmektedir, dinlenilip, geçen insanlar, spor yapanlar izlenebilir. Yapraklı yolları, açık hava kafeleri, küçük restaurant ve sokak satıcıları ile hayli sakinleştirici bir yerdir.
Berlin Yahudi Müzesi
Alman kültürü içindeki Yahudi tarihinin, orta çağdan bugünümüze uzantısını anlatan müzedir. Gösterilen eserler harikadır, lakin müzeyi ünlü yapan şey inanılmaz mimarisidir. Zigzag biçiminde dizaynı, yer altı tünelleri, düzensiz şekillendirilmiş camları ile müze içinde gerçekten sürgün edilmiş, kayıp olmuş gibi hissediyorsunuz.
Müzeler Adası
Tam bir sanat şehri olan Berlin, 4 müze 1 galeri, 1 kiliseden oluşan müzeler adasına sahiptir. Bu müzeler içinde en önemli olanı Bergama (Pergamonmuseum) Müzesi’dir. Bergame ve Milet’ten getirilen eserlerden, Osmanlı ve Selçuklu koleksiyonları kadar parçalar bulunmaktadır. İçinde Babil’in Asma Bahçeleri’nden parçalar da bulunmaktadır. Muhakkak görülmeye değerdir.