Çabuk yorulanlar neler yapabilir?
Çabuk yorulmanın en büyük nedeni dengesiz beslenmedir. Aşırı yağlı ve karbonhidratlı besinleri öğün göz etmeksizin vücudumuza almak b...
Yoğun iş temposu, stres, bitmek bilmeyen sorumluluklar, uykusuzluk, dengesiz beslenme, ilerleyen yaş, çevresel faktörler derken daha bir çok neden çabuk ve kolay yorulmaya neden olabilir. Çokca kişinin zaman geçtikçe en fazla şikâyet ettiği konuların başında yorgunluk durumu gelir. Bu yorgunluk halinin yaşanmaması için dikkat edilmemesi gerekenler vardır. Bu dikkat isteyen konulara özen göstermek çabuk yorulma durumunu biraz da olsa azaltacak böylelikle daha dinç ve enerjik bir ruh durumu sağlayabilecektir. Peki, çabuk yorulanlar neler yapabilir?
Çabuk yorulmanın en büyük nedeni dengesiz beslenmedir. Aşırı yağlı ve karbonhidratlı besinleri öğün göz etmeksizin vücudumuza almak biyolojik yapının ağırlaşmasına ve doğal olarak da fiziki hareket gücünün zayıflamasına yol açacaktır. Özel olarak öğün aralarında fazlaca tüketilen abur cuburlar yahut gün ortalarında yenilen aşırı yağlı yiyecekler çabuk yorgunluğun en büyük nedenlerindendir. Bunun peşi sıra yetersiz beslenmek de benzer etkiyi gösterebilir. Öğün atlamak, küçük atıştırmalıklar ile günü geçirmek veyahut devamlı açlık durumu yorgunluğun had safhaya çıkmasına neden olabilecektir. Bunların yaşanmaması için doğru ve dengeli beslenmek şarttır. Özel olarak açlık anında tahıllı ve lifli gıdalar tüketmek, öğünlerde sebze ağırlıklı yiyecekler yemek ve öğün aralarında ise meyve tüketimine ağırlık vermek çabuk yorulmanın önüne geçmesine fayda sağlayacaktır.
Yorgunluk halinin meydana gelmesinde diğer neden ise belli bir uyku düzeninin olmamasıdır. Bilhassa çalışan insanların gece vakitlerinde ihtiyacı olan uykuyu almaması ertesi günün yorgun ve durağan geçmesine sebebiyet verecektir. Gün içerisinde 8 saat adı verilen ve yeterli uyku durumu diye tabir edilen bu dengeli uykunun her gün düzenli alınması vücudumuzu daha dinç ve sağlıklı tutacaktır.
Çabuk yorulmayı engellemenin diğer yolu da ara ara molaların verilmesidir. Okulda bile her 40 dakikada bir ders araları yaşanmaktadır. Bu alışkanlığın günlük rutin işlerde, tüm bir iş gününde kısaca bütün hayat biçimine uygulanması gerekir. Her yarım saat ya da kırk dakika bir küçük molalar vermek ve bu molalar müddetince hiçbir şey yapmayıp yalnızca temiz hava almak vücudumuzun dinlenmesini ve gün boyu dinç durmasını sağlayacaktır.