Sismografi nasıl ölçüm yapar?

Sismografi ölçümlerinde jeofon diye adlandırılan parçalar, yere benzer doğrultuda 1 m sabitlenmiş halde monte edilir. Her bir kısım a...

 

Teknolojinin ilerlemesi ile beraber daha da gelişen sismograflar, yer altında meydana gelen sarsıntıların süresini, merkezinin neresi olduğunu, büyüklüğünü,şiddetini ve zamanını tespit eden bir cihazdır. Çoğu zaman depremlerin ölçümlerinde kullanılır. Sismograflar türkiyede Kandilli Rasathanesi'nde yer alır 

Sismografi ölçümlerinde jeofon diye adlandırılan parçalar, yere benzer doğrultuda 1 m sabitlenmiş halde monte edilir. Her bir kısım arasında 2 m'lik bir boşluk bırakılır. Bu düzeneğin kurulmasının sonrasında ilk jeofon üstünden yerin altına titreşim gönderilir. Diğer jeofon parçalarının geri dönüş dalgalarını ölçmesi ile beraber sismograflar, yerden gelen titreşimleri s-p türünden sınıflandırır. 

Sismografların mekanik biçimine bakılacak olursa, sismograflar iki adet uca sahiptir. Bu uçların biri demirden yapılmış, dayanıklı maddeden yapılmaktadır. Sismografın diğer bir ucunda ise kayıt kalemi olarak görev yapan yay ile sağlamlaştırılmış bir çubuk bulunmaktadır. Sismograf, bir sarsıntı meydana geldiği zaman çalışmaktadır. Sarsıntı anında sismografın bir ucu üstündeki ağırlık kuvveti değiştiğinden ötürü sabit kalır ve diğer bölümlerin salınmasına bağlı olarak çalışmaya başlar. Sismografın kayıt kalemi saat yönünde dönmektedir. Bununla beraber kayıt kalemi silindir üstünde ağır bir biçimde dönerek sarsıntıları tespit ve kayıt eder. 

 

Şiddet değerlerinin mutlak kesinliği verilemeyebilir. Sismografların sürekli yanılma payı vardır. Lakin bu fark hayli azdır. Sismografların geliştirilmiş şekilleri vesilesiyle depremlerin önceleri tespit edilmesi çalışmalarına devam edilmektedir. Sismografların yerdeki enerjileri algılayabildiği için titreşime göre çalışmaktadır. Depremlerin büyüklüğü "Richter Ölçeği" kullanılarak hesaplanmaktadır. 

Son yıllarda sismografların gelişiminde önemli görülen bir yol katedilmiştir. Gözlem evlerinde bulunan sismograflar, benzer mekanik düzenden faydalanarak sarsıntıları elektronik cihazların kullanılarak tespit edebilmektedir. Bu sismografl çeşitleri, salınımları otomatik olarak algıladığı için diğer eski çeşitlerine göre çok çok duyarlı hale gelmiştir. 

Depremlerin gücü ve boyutunu ölçmek için iki yöntem bulunur. Bu yöntemlerden birisi depremin şiddetini ölçerken diğeri büyüklüğünü tespit etmektedir. Depremlerde şiddet ve büyüklük kavramları esasında biri birinden ayrıdır. Bu iki kavram devamlı karıştırılmaktadır. Sismografların belirlediği ve depremin doğa, insan ve bina üstündeki etkisi şiddet göstergesidir. Sismografın ölçtüğü deprem şiddeti, depremin büyüklüğünün sayısal bir verisi değildir. 

 
 
 

Okumaya devam etmek için bir sonraki makalemiz olan Köpekten nasıl kaçılır? adlı yazıyı okuyabilirsiniz.

 
 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

 

Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?