Paranoyaklık belirtileri
Paranoyalar özellikleri açısından sınıflandırılabilirler. Örnek verirsek bazı paronayalar olması mümkün ama o kişi için doğru olmayan...
Paranoyaklık, Yunanca'da kelime anlamı "düpedüz delilik" olan, başkalarının davranışlarını devamlı kötü ve yanlış halde yorumlamaya, aşırı derecede saplantılı kuruntulara kapılmaya neden olan ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır. Sürekli olarak şüphelenme ve korku duyma durumu içermektedir. Paranoya sahibi bireyler kafalarında yarattıkları kuruntuların vermiş olduğu sıkıntılarla devamlı mücadele etmek zorunda kalır. Sağlıklı bireyler etrafındaki olayları devamlı mantık süzgecinden geçirerek yorumlar. Paranoyak bireylerde ise mantık mekanizması bozulmuştur.
Paranoyaklık belirtileri şunlardır
Dostlarının ve arkadaşlarının güvenilir olmadığını düşünme
Bir neden olmadan eşinin veyahut sevgilisinin onu aldattığını düşünme ve eşini veyahut sevgilisini devamlı takip etme isteği
Duyduğu alakasız bir konuşmanın kendisi ile ilgili olduğunu düşünme ve bunun tüm insanları kendisi için birleşip kötülük yapacağının kanıtı olarak gösterme
Başkalarının kendisine veyahut mal varlığına komplo kurduğunu düşünerek devamlı bir tedirginlik içinde olma
Hakkında bilinenlerin kötü niyetli insanlar tarafından kullanılıp kendisine zarar verileceğini düşündüğü için sırrını kimseye açıklamama
Yolda yürürken takip edildiği izlenimine kapılma ve karşılaştığı herhangi birinden şüphelenme
Önemli görülen bir delile dayanmadan, birileri tarafından devamlı olarak zarar gördüğünü ve kandırıldığını düşünme
Korkak, kafası karışık ve sinirli hareketler sergileme
Kendilerine yapılmış olan yardım tekliflerini yetersiz görüldüklerini düşünerek reddetme ve yapılmış olan iltifatları yanlış anlayarak tepki gösterme
Paranoyalar özellikleri açısından sınıflandırılabilirler. Örnek verirsek bazı paronayalar olması mümkün ama o kişi için doğru olmayan paronayalardır. Bir kişinin kendisinin şirketleri olduğunu ve birilerinin onu dolandırmaya çalıştığını düşünebilir. Bu kişinin şirketleri olması mümkündür ama öyle bir hal sözü edilen değildir. Başka tür paronayalar ise olması mümkün olmayanlardır. Hastanın kendisini her kötülüğü engelleyen süper kahraman zannetmesi bu hale misal gösterilebilir.
Paranoya terimini her şeyden önce psikiyatrist Emil Kraepelin kullanmıştır. Kraepelin, paranoyayı günümüzde kullanılan anlamından birazcık daha değişik tanımlamıştır. Ona göre paranoya, en ehemmiyetli belirtisi, yersiz kuruntular olan ruhsal hastalıkların tamamıdır. Bu günlerde ise paranoya kişinin kendisine yönelik kuruntularını ifade etmektedir. Kraepeline göre ise kuruntunun ne ile ilgili olduğu önemli değildir. Ortada kuruntulu ve saplantılı bir inanışın olması yeterlidir.
Paranoya hastalığı farkedilmesi ve anlaşılması zor olabilir. Bu rahatsızlığa sahip kimselerin düşünceleri tespit edilemediği için uzun zaman hasta oldukları fark edilemeyebilir. Asabi ve kavgacı davranışlarının nedeni anlaşılamayabilir. Bu hastalığa sahip kişilerin takriben yüzde yirmi beşi ilaçlarla ve psikoterapi ile tedavi edilebilmektedir. Devamlı gözetim altında tutulması gerektikleri unutulmamalıdır.