Ciltteki kolajen nasıl artırılır?
Tabii ki yalnızca aldığımız besinler ile kolajen oranını artırabilmemiz mümkün olmamaktadır. Besinler dışında doğal maskelerle (hayva...
Kolajen; vücudumuzun yapıştırıcısı adı verilen bir protein türüdür. Benzer zamanda cildin yer çekimine karşı koymasını engelleyen bir liftir. İnsanlar için de gayet önemli bir noktada bulunan kolajen, bir protein türü olduğu için vücudumuzun yapı taşları gibi düşünülebilir.
Bunu nasıl yapabiliriz?
Tabii ki yalnızca aldığımız besinler ile kolajen oranını artırabilmemiz mümkün olmamaktadır. Besinler dışında doğal maskelerle (hayvansal ürünler olmamasına dikkatli olmak koşuluyla) kolajen bakımı yaparak kolajen artışına takviyede bulunulması önerilir.
Antioksidanlar yönünden oldukça zengin besinler; çilek, fasulye. Böğürtlen, yaban mersini, havuç, kabak, balkabağı, patates gibi turuncu sebzeler, ananas, sarmısak, yeşil sebzeler, yumurtanın beyazı gibi kolajen bakımı için örneklerini artırabileceğimiz yığınla besin sayabiliriz.
Kolajen oranını artırıcı besinler tercih etmeliyiz.
Omega3 yağ asitleri yönünden oldukça zengin besinler; keten tohumu, fındık, soğutulmuş su balıkları.
C vitamini yönünden zengin besinler; limon, portakal, greyfurt.
Kolajen bakımı şu şekilde yapılabilir
Güzellik merkezlerinden veyahut kozmetiklerden almış olduğumuz kolajen maskesi yüzümüzün ağız, burun, göz bölgeleri için kesilmiş bantlar durumunda satılmaktadır. Bu yaprak maskeler su ile nemlendirilir ve yüze yerleştirilir. 20-30 dakika bekletilince kolay bir şekilde soyarak cildimizden çıkarabiliriz. Maskenin gayesi cildin kendi üretemediği kolajeni üreterek cildin daha sağlıklı, genç ve pürüzsüz olmasına katkı sağlamaktır. Eğer bu işlemi bir güzellik merkezinde bu bakım yaptırılıyor ise, hassaten cilt emilimini artırmak gayet önemli hale gelir. O neden ile bunu başarabilmek adına da elektrik akımıyla çalışan galvanik cihazlar son derece etkili olur.
Kolajen deride, kemikte, bağ dokularında, damarlarda ve bağırsak içerisinde bulunmaktadır. Vücudumuzdaki dokuların elastikiyetini sağlamaktadır. Vücutta özel olarak ilerleyen yaşla beraber kolajen oranı azalır bu da kırışmalara neden olur. Bu sonuçlarla karşılaşmamak için dünyada türlü araştırma ve çalışmalar halen devam etmektedir.
Vücudumuzdaki kolajenin bize kaç yaşına kadar yeterli olacağı ve yeterli olması için neler yapabileceğimiz konusunda bilinçlenmemiz cilt sağlığımız için önemli bulunan bir husustur. Kısaca cildin genç görünümünü korumak için kolajen bakımına dikkat etmeliyiz.
Bilindiği üzere proteinler vücudumuzdaki her noktada önemli bulunan bir faaliyet alanına sahip moleküllerdir. Kolajen de vücudumuzun bölümlerini diri ve zinde tutmak için son derece gereken olan bir proteindir. Bu yüzden de insanlar kolajen dokusunu canlandırmak ve çoğaltmak gereksinimi duyarlar.