Kabare nedir?
Hayli köklü bir tiyatro çeşidi olan kabare tiyatrosu gerek dil anlayışı gerek sahnelemede değişik tekniklerden faydalanmasıyla her dö...
Fransızca kökenli olan kabare sözcüğü 'meyhane' anlamına gelir. Peki meyhane anlamına gelen bir sözcükle tiyatro nasıl bir ilişkiyle bağlanmıştır? Esasen tamamımızın cevap verebileceği kadar kolaydır bu problemin cevabı.
Hayli köklü bir tiyatro çeşidi olan kabare tiyatrosu gerek dil anlayışı gerek sahnelemede değişik tekniklerden faydalanmasıyla her dönem tiyatro izleyicisini tatmin edecek bir türdür. Teknolojinin gelişmesi, yaşanan olayların devrin siyasi ve kültürel yapısını etkilemesi ve kişilerin bu hallere karşı duygularını ifade etme ihtiyacı yakın zamanımızda de kabare tiyatrosuna duyulan ihtiyacı kanıtlamaktadır. Büyük ustaların Türk edebiyatına ve Türk tiyatrosuna tartışılmaz katkısı ne yazık ki ki son günlerde devam etmemiştir. Geleneksel Türk tiyatrosunun çokca dalı şekil değiştirerek devam etse de kabare tiyatrosu gereken ilgiyi görememiştir. Usta oyuncuların açtığı bu yolu genç tiyatrocular geleceğe taşımalıdır.
Bu tiyatronun başlangıç yeri ne bir tiyatro salonu ne bir sanat merkezidir. Kahvehane ortamında 17. yüzyılda başladığı bilinen kabare tiyatrosunun başlamasına bir ressamın öncülük etmesi de hayatın bize yaşattığı güzel lütuflardandır.
Kabare tiyatrosu kapsamında oynanan Keşanlı Ali Destanı senelerce tiyatro seyircisiyle buluşmuş,esere duyulan ilgiden ve konunun etkileyiciliğinden 2011 senesinde Çağan Irmak tarafından bir porjeyle televizyona taşınmıştır. Nejat İşler'in başrol olarak karşımıza çıkması da izleyicilerin ilgisini arttırmıştır.
Eski devirde çokca kişinin günlük aktiviteleri arasında kahvehanelerde veya meyhanelerde zaman harcamak vardır. Bunun sonucu olarak Türk edebiyatının çokca unsuru bu ortalamlarda doğmuş ve gelişmiştir. Kabarede temel amaç konu edilen sorunu, iğneleyici bir dille sunmaktır. Bunu yaparken eserin etkisini arttırmak için müzikleri, dansları, etkileyici diyalogları teknik olarak kullanır. Bu tiyatro türünde eğlendirmek gayesi yer alsa da hayli ciddi problemlerle uğraşması açısından önem arz etmektir. Temel meselesi halkın dikkatini o güncel probleme çekmektir.
Dünya edebiyatındaki geçmişi hayli köklü olsa da Türk edebiyatındaki başlangıcı bugünümüze hayli yakındır. 1967 senesinde usta tiyatrocu Haldun Taner'in öncülüğünde kurulmuştur. Zaman geçtikçe bu gruba usta çok tiyatrocu da dahil olmuştur. Sizlerin de çok filmini kahkahalarla izlediği Zeki Alasya ve Metin Akpınar bu tiyatro türünün gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur. Bu grubun çalışmaları izleyiciler tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle karşılanmıştır. Fakat bu topluluğun kaderi 1992 senesinde kapanmayla son bulmuştur.