Namibya'da görülmesi gereken şehirler nelerdir?
Namibya’daki bir başka ilginç şehirse kuşkusuz Opuwo’dur. Angola sınırı yakınlarındaki bu şehri ziyaret ederek, yarı yörük Himba halk...
Adını Namib çölünden almakta olan ve toprakları elmas kaynayan Afrika ülkesi Namibya geziye değişik deneyimler kazandırabilecek çok ulusal parkı barındırır. Bu ülkede açıkça çöl denize kavuşur.
Opuwo
Namibya’daki bir başka ilginç şehirse kuşkusuz Opuwo’dur. Angola sınırı yakınlarındaki bu şehri ziyaret ederek, yarı yörük Himba halkının yaşadığı köye gidilerek, bu kültürle yakından tanışma fırsatı bulunabilir. Himba halkının çok önemli özelliği, modernizmi tamamiyle reddetmeleridir. Örnek vermek gerekirse; Himba halkı, anti sosyal davranışlar gösteren üyelerini cezalandırmak yerine, kendi benliklerini hatırlatma ve sevgi yoluna gidiyor. Tabi onlarla tanışabilmek için onların örf ve adetlerine göre hareket etmek gerekiyor. Bu da yolculuğun heyecanlı yanlarından biridir.
Swakopmund
Swakopmund da eski Alman kolonisi olmanın etkisiyle tipik Alman mimarisinin özelliklerini taşıyor. Biri birinden değerli taşların ve elmasların görücüye çıktığı Kristal Gallery’de, iki metre boyunda bir kuvars kristali ile karşılaşılabilir. Walvis Bay şehrinden çıkan katamaranlar ile bir gezi yapılabilmektedir; orada yapılacak foto-safarinin sonrasında, leziz deniz mahsüllerinin tadılacağı bir restoranda yemek yenebilir.
Windhoek
Afrika’nın İsviçre’si olarak anılan Namibya’da ilk durak başkent Windhoek olabilir. Burası eski bir Alman kolonisi olduğundan, içinde barındırdığı Alman nüfusun da etkisiyle Octoberfest isimli Alman bira festivalini kutlar. Ekim-Aralık ayları bu şehrin ziyaret edilebileceği en güzel zamandır. Başkentin ana caddelerini Fidel Castro ve Nelson Mandela gibi isimler süsler. Windhoek‘e gelindiği zaman Etosha Ulusal Parkı ziyaret edilmeden bu şehir gezilmiş sayılmaz. Üç yüzden fazla memeli, yüzden fazla kuş türüne ev sahipliği yapan bu parkta; özel safari turları düzenlenir. Windhoek’ten sonra bir sonraki durak olabilecek Swakopmund şehrine bir çöl ekspresi ile geçmek mümkündür. Uçsuz bucaksız çöl manzarasının keyfine, yıldız terası diye adlandırılan üstü camlı bir vagonda yolculuk yapmanın keyfi eklenebilir.
Grootfontein
Son olarak Grootfontein şehrine gidilerek, dünyanın en büyük yer altı göllerinden biri olan Dragon’s Breath Cave ziyaret edilebilmektedir. Zira bu gölün, Kalahari Çölü’nin bir bölümünün altında yer aldığı söylenir.