Varşova'da gezilecek yerler
Bu saray Varşova’da trenden indiğinizde, eski meydana doğru yürürken solunuzda kalacak kocaman bir gökdelen şeklindedir. Bu gökdelen ...
Polonya’nın başkenti Varşova’da gezilecek ve görülecek çok fazla yer var. Kültürel ve tarihi açıdan tüm güzelliğiyle şehir gerçekten harika ve mutlaka görülmeye değer.
Palac Kultury i Nauki
Bu saray Varşova’da trenden indiğinizde, eski meydana doğru yürürken solunuzda kalacak kocaman bir gökdelen şeklindedir. Bu gökdelen Moskova’da da yedi kadar örneğinin bulunmuş olduğu, gotik ve Rusya barok stilinin birleştiği Stalinist mimariyle yapılmış bir gökdelendir. Mimari tarzından da anlaşılacağı gibi bu binayı Stalin 1952-55 yılları arasında diktirmiştir. Bu gökdelen son günlerde Kültür ve Bilim Sarayı adıyla anılmaktadır. Lehlerin birçoğu Sovyet rejimini temsil ettiği gerekçesiyle bu binadan nefret etse de bina zaman içinde Varşova’nın simgelerinden biri şekline gelmiştir. İçinde sinema ve tiyatro salonlarının, iki müzenin, kitapçıların, sergi bölümlerinin, ofislerin, yüzme havuzunun ve ayrıca bir üniversitenin bulunmuş olduğu binanın en üst katı da turistler için şehrin panoramik görüntüsünü izleyebilecekleri kadar yüksektir. Zaten bu bina Varşova’nın ve Polonya’nın maksimum binasıdır.
Muzeum Historii Zydow Polskich
Şüphesiz Varşova durağında atlanmayacak en ehemmiyetli duraklardan birisi de Leh Yahudilerin Tarihi Müzesi. Müze adından da anlaşılacağı gibi soykırımda ölen Yahudilerin anısına, onları anlatmak ve ziaretçileri tanıtmak amacı ile 2013 senesinde açılmış. Sadece soykırıma değil, Yahudilerin ortaçağdan bu yana yaşamlarını açıklayan ve anlatan soykırıma kadar geçen zamanı gösteren öğeler de var olan.
Varşova çağımızda Polonya’nın en büyük şehridir ve iki milyondan fazla nüfusuyla bir metropole dönüşmektedir. Polonya'da neredeyse bütün güzel şehirlerden geçen ve Polonya’nın en uzun ve görkemli ırmağı olan Vistül (Wisla, Vistula) nehri, şehrin ortasından geçmektedir. Şehrin tarihi dokularını hissetmek için ilk uğramanız gerekli olan yer tabii ki de şehrin eski meydanı yani Rynek Starego Miasta’dır.
Lazienki Park
Şüphesiz ki Lazienki, Varşova’da bir gününüzü harika bir biçimde geçirmenize neden olacak kocaman bir park olarak aklınızda yer etmeli. Orada dikkatinizi en fazla çekecek şeylerden biri suyun üzerindeki saray yani Lazienki Sarayı olabilecektir. Anılma biçiminden de belli olduğu gibi bu saray Lazienki Parkı’ndan geçen suyun üzerindedir ve hemen karşısındaki köprüden saraya ait harika fotoğraflar çekmeniz mümkündür. Bu kare biçimindeki saray hamam olarak 1680li senelerden yapılmıştır. İçinde banyo odalarının yanında ek olarak yemek odası, yatak odası gibi türlü odalar da bulunur. En son 2013 senesinde restore edildiği için kolayca gidip görülebileceğini de belirtmek gerek. Bu parkta dikkat çeken diğer bir şey ise Chopin’in heykelidir. Bir havuzun başına koyulmuş devasa Chopin heykeli 1910 senesinde dikilecek olmasına karşın Birinci Dünya Savaşı yüzünden 1926’da lakin dikilmiştir.
Muzeum Powstania Warszawskiego
Varşova Kurtuluş Müzesi mutlaka gezinizin bir parçası olmalı. 2004’te açılan bu müze, isyancıların kullandığı silahlardan tutun, aşk mektuplarına kadar çok eseri barındırır. Burası, kurtuluşa neden olmuş kimselerin bir portresinin çizilmeye çalışıldığı bir müze olarak kurulmuş. Müzenin bir bölümünde Nazilerin vermiş olduğu zararı ve dehşeti yansıtan bir kısım de bulunmakta. Benzer biçimde Komünist kısımda da Sovyet Rusya’nın etkilerini izlemeniz mümkün.
Rynek Starego Miasta
Pastel tonlarla boyalı yapılar geç Barok dönemini yansıtır ve kişinin içini ısıtacak güzellikle meydanı kaplarlar. Bu meydan eskiden pazarların kurulduğu, şimdilerde turistleri cezbeden; türlü lokantaların, otellerin ve hostellerin bulunmuş olduğu bir yere dönüşmüştür. Meydanın bir bölümünde da devasa kraliyet şatosu dikkatinizi çekecektir. Bu şato, eskiden Leh hükümdarlarının resmi olarak konakladığı yerdi. Kraliyet şatosu şimdilerde içerisindeki eserlerle beraber müze olarak ilgilere ve turistlere açılmıştır. Halen resmi davetlerin ve devlet toplantılarının da yapıldığı bir yerdir. Barok stilinin güzel örneği olan bu şato mutlaka Varşova ziyareti esnasında gezilmesi gerekli olan yerlerden biridir.
Muzeum Fryderyka Chopina
Son olarak da Varşova’da mutlaka görülmesi gerekli olan yerler arasında Chopin müzesi bulunmakta. Chopin 1830’da Varşova’yı terk edene kadar orada Ostrogski Sarayında yaşamıştır. Multimedyaların kullanımıyla interaktif bir duruma getirilen bu müze epey ilgi çekici olmasının peşi sıra, Chopin’in el yazmalarının da bulunmuş olduğu bu müze Chopin hayranları için ziyarete değecek bir yer. Bu müze dışında Chopin’in doğduğu evi de görmek ister iseniz müzeye danışarak yerini öğrenebilir ve orayı da görme fırsatına sahip olabilirsiniz.