Vampir efsanesi nedir?

İnsanlar korku filmlerinde, zombi, hayalet, ruh, uzaylı gibi yaratıklardan korkabilirlerken, vampirlere karşı sempati duymaktadırlar....

 

Film ya da dizilerde, genelde gotik ve havalı olarak resmedilen, yakışıklı ve güzel oyuncular tarafından oynanan vampir karakterlerinden ötürü, vampirler çok popülerleşmişlerdir.

İnsanlar korku filmlerinde, zombi, hayalet, ruh, uzaylı gibi yaratıklardan korkabilirlerken, vampirlere karşı sempati duymaktadırlar. Bu nedenden dolayı vampirlerle ilgili her şeye duyulan ilgi, merak artmıştır, ayrıca ve ayrıca bazı bireyler, bu hali daha da ileriye götürüp kendi vampir modalarını yaratmışlardır.

Vampir efsanesi nereden türemiştir?

Vampir efsanelerine tarihsel açıdan bakıldığı zaman, televizyon ekranında gördüğümüz karakterler kadar sevilmediklerini fark edeceksiniz. Her ülkenin kendisine göre bir hikayesi olabildiği gibi, bir hikaye çok ülkeyi de etkilemiş olabilir.

En bilinen ve bizimle, yani Osmanlı ile de ilgisi bulunan vampir efsanesi

Toplum dilinde, acımasızlığından ötürü, Romence, 'Şeytan' anlamına gelen Drakul adı verilen 2. Vlad, bir savaşta Osmanlılara yenildikten sonra oğullarını, Osmanlı sarayına rehin olarak gönderir. Oğulları sarayda eğitim alırlar ve iyi bir biçimde bakılırlar. Bu sıralarda babaları 2.Vlad, Boyarlar tarafından ülkesinden kovulur ve Macarlar tarafından öldürülür. Babaları öldükten sonra tahta yine benzer ismi taşıyan oğul Vlad geçmektedir ve kendisine 'Şeytanın oğlu' anlamına gelen Drakula lakabını münasip bulur.

 

Bu günlerde filmlerde resmedilen vampir karakterlerinin doğuşu da Romanya'da olmuştur. Bilinen en eski vampir romanlarından biri olan 'Drakula'nın yazarı, Bram Stoker'e kitabı için ilham olan olay, bir gün Romanya'da Vlad'ın şatosunu ziyaret etmesidir. Bu ziyaretten sonra şatodan  çok etkilenen Stoker 'Drakula' kitabını yazmış ve bu kitap, 1900'lerin başında, Hollywood tarafından keşfedilip daha sonrasında, ilk 'Drakula' filmi çekilmiştir.

İlk çekilen filmden sonra çokca değişik drakula, vampir filmi çekilmiştir. Vampirler, sinemanın ilk yıllarında korku objesi olarak gösterilse de esasen hiçbir zaman korkulan bir yaratığa dönüşmemişler tersine her geçen gün popülariteleri artmıştır.

Krallığının ilk zamanlarında Osmanlı ile uyum içerisinde yer bulan Vlad 'Drakula', zaman ilerledikçe vergi vermeyi reddetmeye ve isyanlara başlamıştır. Karakteri gittikçe bozulmuş olan Vlad kendi halkına işkence etmeye de başlamıştır. Halkı arasında suçlu, suçsuz, kadın, erkek, çocuk demeden insanları kazıklara oturtarak öldürmektedir. Artık yeni ismi 'Kazıklı Voyvoda'dır. Zaman ilerledikçe binlerce insanı işkence yöntemleriyle öldürmeye devam ettiği ile ilgili söylentiler artmıştır.

Bunun nedenleri içerisinde; İlk başlarda ruhsuz yaratıklar olarak düşünülen vampirlerin, acıma, empati ve sevgi duygusunu yoğun olarak yaşayan yaratıklara dönüşmeleri büyük rol oynar. Sonsuza kadar yaşamakla lanetlenmiş vampirler, sevdiklerini hep kaybetmeye mahkum üzgün varlıklar olarak düşünülmektedirler. İnsanlar bu üzücü durumdan gerçekten de çok etkilenmekte ve onlardan korkmak yerine, onlara acıma, şefkat ve sevgi duymaya başlamaktadırlar.

 
 
 

Dilerseniz bir sonraki konumuz olan Deniz suyu neden tuzludur? adlı yazıyı inceleyebilirsiniz.

 
 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

 

Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?