İç mimarlık nedir?
İç mimarın gayesi, mekanı kullanan şahısların konforunu en üst düzeyde tutmak ve mekanın işlevini en iyi biçimde yerine getirmesini s...
Açık veyahut kapalı mekanların işlevsel, yapısal ve estetik özellikleri göz önüne alınmak suretiyle tasarlanması ve kurgulanması iç mimarlığın görevidir.
İç mimarın gayesi, mekanı kullanan şahısların konforunu en üst düzeyde tutmak ve mekanın işlevini en iyi biçimde yerine getirmesini sağlamaktır. Bu sebep ile antropoloji, davranış bilimleri gibi araştırmalar iç mimarların ara sıra başvurdukları araştırmalar arasında yer alabilirler.
Mekanın ihtiyaçları düşünülerek yapılmış olan tasarım, estetik ile birleştirilerek zevkli ve kullanılabilir bir alan durumuna getirilir.
İç mimarlar mekanın tasarım ve uygulamasını kendileri yapabilecekleri gibi tasarımcı veyahut sadece danışman olarak da katılabilirler.
İç mimarlar, bir mekanın tasarımına mekanın oluşması sürecinde katılabilecekleri gibi daha sonrasında da dahil olabilirler. Tabii ki bir mekanın çokca kez kurgulanması da gerekebilir. Bütün bu süreçlerde iç mimarlar mekanın tasarımını üstlenirler.
Modernizm ile beraber doğan iç mimarlık, seneler içerisinde gelişerek şimdiki konumuna erişmiştir. Lakin asıl bundan sonraki süreçte geleceğin mesleklerinden biri olmaya adaydır. Bina sayısının hiç olmadığı kadar hızlı biçimde artması ile binaların dış yüzeylerinin tasarımları kadar iç mekan tasarımlarının da farklılaştırılması, işlevsel ve estetik değer katılması önem kazanmıştır.
İç mimarların mekan algıları çok güçlüdür. Yaratıcılık olmazsa olmaz özelliklerindendir. Bunun yanı sıra teknik bilgilere de sahiptirler. Malzeme bilgisi ve üretim süreçlerine hakim olmalıdırlar, analiz ve çözümleme işlerinin temel parçasıdır. Bunu yaparken de bilgilerinden faydalanırlar.
Mekanın işlevsel kurgusu, yapısal özellikleri, aydınlatma, fiziki çevre kontrolü, ergonomi, ısıtma, kurumsal kimlik, logo, estetik gibi çokca detayı beraber ve belli bir konsept çerçevesi altında tasarlar ve kurgularlar.
Mekanlar kullanım amaçlarına, bulundukları yere, kullanacak kişilere, iktisadi kısıtlamalara göre değişebilirler. Bu nedenle iç mimarlar her duruma, yere, zamana göre tasarım yapabilmeye hazırlıklı olmalıdırlar. Belli kalıplar hep geçerli olmayacaklarından iç mimarların devamlı kendilerini geliştirmeleri, araştırmaları, öğrenmeleri, yenilemeleri gerekmektedir.
İç mimarların birer tasarımcı oldukları doğrudur, ama benzer zamanda mimarlığın gerektirdiği teknik bilgi ve becerilerle de donanmış olmaları gerekmektedir. Kapsamlı bir eğitim sürecinin sonrasında iç mimarlar bir mekanın kimlik tasarımının tamamını üstlenebilecek altyapıya sahip olurlar.