Nasıl hakim olunur?

Adalet sistemimizde yasaların çok önemli uygulayıcıları olan hakimler esasen zorlu bir süreçten geçerek o koltuğa oturabiliyor. Hakim olmak isteyen bir kişinin ilk başta, üniversitelerin hukuk fakültelerinden mezun olmaları gerekiyor. Tabii ki bu kolay değil. Zira türkiyede 2014 senesi itibarı ile devlet üniversitelerinde on altı; vakıf üniversitelerinde (özel üniversite) de on altı olmak üzere toplam otuz iki adet hukuk fakültesi var. Hukuk fakültesi öğrencisi olabilmek için hepsinden önce YGS'ye ilaveten  LYS'de Matematik-Geometri ve Edebiyat-Coğrafya1 sınavlarına da girerek TM2 puan türünden fakültenin istediği asgari puanı yakalamak gerekiyor.

Adli Yargı Sınavı iki aşamalı bir sınavdır. İlk aşaması yazılı yarışma sınavıdır. Bu sınavda 40 adet genel kültür-genel yetenek sorunun yanında 100 adet de alan bilgisi sorusu vardır. Bu sınavdan başarılı sayılmak için 100 üstünden 70 almak gerekiyor. Fakat sıralama ihtiyaç kadar olduğundan maksimum puan alandan aşağıya doğrudur. Bu aşamayı da başarıyla geçenler ikinci aşamaya yani sözlü mülakat safhasına geçerler. Orada da adayların alan bilgisinden ziyade daha fazla diksiyonuna, duruşuna, ifade ve temsil yeteneğine, referanslarına bakılıyor. Mülakat da 100 üstünden puanlanıyor. Yazılı sınav ve mülakatta aldığınız puanların ortalaması alınmak suretiyle azami puan ortalamasına sahip olandan başlamak suretiyle sıralama yapılıyor.

Bundan sonraki süreç staj zamanı. Bu iki senelik bir süreç fakat hakim yahut savcı olup olamayacağınıza ilk yılın nihayetinde karar veriliyor. Staj zamanında adliyelerde hakim ve savcı yardımcısı olarak çalışıyorsunuz ve mesleğin inceliklerini öğreniyorsunuz. Ama daha bitmedi. Bu staj döneminin sonuç kısmında da staj süresince size öğretilen konularla ilgili bir sınava daha giriyorsunuz. Eğer bu sınavdan da başarılı olabilirseniz artık bir hakimsiniz. Üzülmeyin, bu sınavdan başarısız olursanız her şeyin sonu değil; çünkü bir daha girme hakkınız var.

Biraz da mesleğin iyi ve kötü yanlarından ve bu mesleği yapmak isteyenlerde bulunması gerekli olan özelliklerden bahsedelim:

Devamında ise hukuk fakültesinin kapıları size açılıyor. Bundan sonra dört senelik ağır bir eğitim ve mezuniyetten sonra bir sene sürecek staj zamanı var. Bu prosesi kazasız belasız atlatanlar hala hakim olmak istiyorlarsa Adalet Bakanlığı'nın açmış olduğu Adli Yargı Sınavı'na (hakimlik-savcılık sınavı) giriyorlar. Bu sınava girmek için KPSS'ye girmeye gerek de yok üstelik; çünkü bu sınav yalnızca hukuk fakültesi mezunları için. Bu sınavı ÖSYM yapıyor. Senede bir kere olan bu sınav yalnızca Ankara'da yapılmakta.

Hepsinden önce toplum içerisinde saygın bir yere sahip bir meslek. Maaş, ek ödemeler, yıpranma payları da düşünülürse Türkiye şartlarında tatmin edici bir maaşının olduğunu söyleyebiliriz. Bakanlığın sosyal tesislerinden de faydalanma imkanı var ve adli tatil süresince siz de tatildesiniz. Gelelim kötü taraflarına. Türkiyede yeteri kadar mahkeme ve hakim olmaması yüzünden adliyelerde iş yoğunluğu çok fazla. Kanunun uygulayıcısı olmanız konumuyla halktaki beklenti düzeyi de hayli yüksek oluyor. Sürekli bir biçimde giyim kuşamınıza, hal ve hareketlerinize, sosyal itibarınıza dikkat etmenize, ve çelik gibi sinirlere sahip olmanız gerekiyor.