Safra kesesi taşı

Safra taşlarının oluşumu genel açıdan safrada kolesterol ve bilirubin seviyesinin çok fazla olmasından ve yeteri kadar safra tuzu olm...

 

Karaciğerin altında bulunan safra kesesi, hali ters bir armuda benzetilen ve karaciğerden gelen safrayı onikiparmak bağırsağına aktaran organımızdır. Safra salgısı besinlerin, genellikle de yağların sindirimini sağlayan bazı enzimler içermektedir ve yağda eriyen vitaminlerin emiliminde de önemli rol oynar. Bazı haller nihayetinde, safra kesesinin içerisindeki bileşenler birleşerek, kristal yapılı kitleler oluşturabilir. Bu kitleler “safra taşı” olarak adlandırılır.

Safra taşlarının oluşumu genel açıdan safrada kolesterol ve bilirubin seviyesinin çok fazla olmasından ve yeteri kadar safra tuzu olmamasından kaynaklanmaktadır. Buna ek olarak safra kesesinin kabızlık gibi bazı sebeplerle yeteri miktarda kasılamayarak içerisindeki safrayı boşaltamaması nihayetinde, safra salgısı yoğunlaşarak safra taşlarının oluşabilmesine neden olur. Diğer faktör de safrada kristalleşmeyi kolaylaştıran bazı proteinlerin bulunmasıdır. Safra kesesi oluşumunun en direkt beslenme ile ilişkisi olmamasına karşın düşük oranda posa, yüksek miktarda kolesterol ve karbonhidrat içeren beslenme düzenlerinin taş oluşumuna katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.

Safra kesesi taşları, pigment taşları ve kolesterol taşları olarak ikiye ayrılırlar. Yeşil, beyaz ya da sarı renkli olabilen kolesterol taşları genel olarak kolesterolün sertleşmesi sonucu oluşurken, safrada görülebilen taşların takriben %80’i bu tür taşlardır. Pigment taşları ise safra salgısındaki bilirubin denen bir maddenin yahut kalsiyum tuzlarının birleşmesiyle ortaya çıkar. Koyu renkli ve küçük yapılı olan bu taşlar safrada oluşan taşlarının %20’lik tarafını oluştururlar. Safra kesesi taşları bir kum tanesinden daha küçük olabileceği gibi, nohut büyüklüğünde ya da daha da büyük olabilir.

 

Safra taşlarının oluşumuna neden olan diğer etkenler de şöyledir;

Safra Kesesi Taşı Vücutta Nasıl Belirtiler Gösterir?

Ağrılarla beraber görülebilen mide bulantısı ve istifra,

İdrar renginin koyu renkte olması.

Karın bölümünde, göğsün hemen altında oluşan ayrıca sırtta ve omuzların iç kısımlarında bile hissedilebilen, belli aralıklar ile tekrarlayan ya da devamlı olan şiddetli ağrılar,

Cildimizde ve gözlerde sararma,

Dışkının çamurumsu bir renkte (kil rengi) olması,

Bilhassa yağlı yemeklerin ardından yaşanan hazımsızlık ve şişkinlik sorunları,

Trigliserit değerinin yüksek olması

Aşırı şişmanlık (obezite)

Kolesterolü düşüren ilaçların kullanılması

Safra asitlerinin oranında aşırı yükseklik

Sağlıksız beslenme (aşırı yağ ve düşük lif tüketimi)

Östrojen hormonu yüksekliği

Genetik yatkınlık

Safra Taşları Nasıl Tedavi Edilir?

Safra taşlarının tedavisinde aşın özelliğine göre ilaç kullanımıyla taşın eritilmesi sağlanabilir. Fakat bu süreç genel olarak 2 sene kadar sürmektedir. Safra taşlarının tedavisinin kesin çözümü ise cerrahi müdahaledir. Bu biçimde safra taşlarının tekrar etme riski de ortadan kalkar. Bazı hastalarda safra kesesi taşları bir belirtiye, ağrıya ya da sancıya neden olmaz. “Sessiz taş” adı verilen bu halde bilhassa tedaviye gerek yoktur.

 

Safra kesesi taşları tedavi edilmezse, büyük taşlar safra kesesi çıkışını tıkayarak bakteriyel enfeksiyonlara, safra kesesi iltihabına; daha küçük taşlar ise safra kesesi ile onikiparmak bağırsağının birleştiği bölümü tıkayarak safra yolu iltihabına, pankreas iltihabına ve sarılığa yol açabilirler.

 
 
 

Bilginizi arttırmak için bir sonraki konumuz olan Avuç içi kaşınma nedenleri adlı yazıyı inceleyebilirsiniz.

 
 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

 

Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?