Konsonans nedir?

Caz müzisyenleri açısından konsonans ve disonans ayrımı değişiklik göstermektedir. Bunun sebebi caz akorlarının yerleşmiş yapıda olma...

 

Müzik eseri içinde kulağa güzel gelen yumuşak tonlu seslere konsonans denilmektedir. Konsonansın tam tersi olarak kaba ve güzel olmayan seslere ise disonans denilmektedir. Benzer zamanda duyulan birden fazla sesin uyumlu bir biçimde tınlaması konsonansın en ehemmiyetli özelliğidir. Bunun ile ilgili olarak müzik literatüründe konsonansın karşılığı "uyumlu aralık" tır.

Caz müzisyenleri açısından konsonans ve disonans ayrımı değişiklik göstermektedir. Bunun sebebi caz akorlarının yerleşmiş yapıda olmasıdır. Bu yerleşen yapının geneli konsonans olarak kullanılır. Bu fonksiyonlar " extension " olarak tanımlanmaktadır.

Genel açıdan bilinen konsonans aralıkları; majör üçlü, minör üçlü, major altılı, minör altılı, tam dörtlü ve tam beşlidir. Fransızca " Consonance " kelimesi uluslararası müzik teorisinde bu isimle kullanılır. Piyano üstünde pes notalar çalmak konsonans elde etmeyi sağlamaktadır 

Bir parça içinde konsonanslar karar ses vermektedirler. Disonanslar ise bir başka aralığa eğilim ve çözülme isteği uyandırır. Müzikte konsonansların aralıkları 1'li, 4'lü, 5'li ve 8'li seslerdir. Disonans yani uyumsuz seslerde ise aralıklar k2, b2, k7,b7 olarak belirlenmiştir. Bu iki ses arasında yarı uyumlu aralıklar, 3'lü ve 6'lı aralıklardır. Konsonansların içinde kusursuz uyumlu türler vardır. Bunlar; prima, kvarta ve oktav sesleridir. Bazı konsonanslar ise harika değildir. Bu seslere minör, majör, tersia ve seksta adı verilir 

 

Bu çeşitleri tanımlarken hepsinden önce daha fazla aralık olan tonlar disonans olarak belirlenmiştir. Lakin zaman içinde, müzik teorisinde birtakım değişiklikler olmuştur. Bu değişime göre dörtlü aralıklar disonans değil konsonans olarak kabul edilecektir. Bu değişim ile beraber, aralıkların dışında ikiden çok sayıda meydana gelen akorlar konsonans ve disonans olarak ayrılmıştır. Değişimlerin sonrasında 20.yy müziği içinde atonal olarak belirlenen gruplar oluşturuldu. Müzik eseri yazılırken yahut icra edilirken disonans sesler kullanılmamaya çalışıldı. Disonans sesler grup dışı olarak kabul edildi ve konsonans seslere gitmek amaçlandı. Belli bir kesim tarafından kabul gören bu teori, 20.yy müziğinde armoninin ne miktarda uygulandığı tartışmalarını da yanında getirdi. Bazı müzisyenlere göre konsonans ve disonans ayrımı yapmak doğru uygulama değildi.

 
 
 

Dilerseniz bir sonraki konumuz olan Müzik terapisi nasıl uygulanır? adlı yazıyı okuyabilirsiniz.

 
 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

 

Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?