Fovizm akımı

Fovizm direkt doğayı resmetmeyi hedeflemiştir. Üç boyutlu resim yapmak yerine mekanı renklerin hareketi ile tanımlamayı daha anlamlı ...

 

1898 ve 1908 yılları arasında meydana gelen, renklerin boya tüplerinden çıktıkları hallerinde, çiğ ve gösterişli bir biçimde resimde kullanılmasını temel alan sanat akımına fovizm denir.

Fovizm direkt doğayı resmetmeyi hedeflemiştir. Üç boyutlu resim yapmak yerine mekanı renklerin hareketi ile tanımlamayı daha anlamlı bulmuşlardır. Fovizm bütün bu anlayışların doğru şekilde uygulanmasına karşın etkisini çok fazla sürdürememiş ve çok fazla sanatçıyı beraber tutamamıştır. Kısa zamanda yok olan fovizm akımının yerini onu bazı yönleriyle misal alan ekspresyonizm akımı almıştır.

Fovizm akımını savunan sanatçılar, daha sonrasında ortaya çıkacak kübizmin küplerle ve geometrik şekillerle yaratmak istediği duygu yoğunluğu ve ifade biçimini renklerle ortaya koymuşlardır.

Fovist resimlerde resim kompozisyonları özgür ve rahattır. Kurallara bağlı kalmayıp sevmeyen fovizm akımı, şok etkisi yaratan, özgür ve etkileyici eserler ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Böylece geleneksel bir yorum ve anlatım tarzı yerine daha özgün ve anlamlı eserler yaratılmıştır. Fovizmin kurucusu Henri Matisse resimde kompozisyonu sanatçının duygu ve düşüncelerini dekoratif bir şekilde düzenlemesi ile oluşur.

Dışavurumculuk olarak da adlandırabileceğimiz fovizm akımı, Fransa’da, ünlü ressam Henri Matisse tarafından ortaya çıkarılmıştır. Akımın önde gelen diğer sanaçıları ise Albert Marquet, Maurice Vlaminck ve Van Dungen’dir.

 

Vahşi ve yoğun duyguların resmini en iyi çiğ ve canlı renklerin ortaya çıkaracağına inanan fovist ressamlar, hareketli fırça darbeleriyle eserlerine dışavurumcu bir etki katmışlardır. Ama bunu yaparken temiz boyama yapmaya özen göstermişlerdir. Renkler, saf halleriyle, başka boyalarla karıştırılmadan kullanılmış ve fovist resimde derinlik, ışık gölge oyunlarına yer verilmemiştir.

Fovizm geleneksel resim kurallarını sert bir biçimde reddeder. Modernizme ve harekete, makineleşmeye yönelir. Özel olarak Van Gogh ve Gaugin’den etkilenen fovist ressamlar, bu empresyonist anlayışı farklı yere taşıyıp daha basit desenler oluşturulmuş kompozisyonları tercih etmişlerdir. Ekspresyonist akıma öncülük eden fovizmin odak noktası, canlı ve dikkat çekici renklerdir. Fovizm akımı, duyguları renklerin ışığıyla anlatmayı hedefler.

 
 
 

Okumaya devam etmek için bir sonraki konumuz olan Romanın özellikleri adlı yazıyı okuyabilirsiniz.

 
 

Yorumlar

#1 fovist,

Fovizm, 20. yüzyılın başlarında İtalya'da ortaya çıkmış bir görsel sanat akımıdır. Fovizm, görme ve gözle ilgili bir teoridir ve görmeyi, insan zihninin görme sürecine odaklanır. Fovizm, görmeyi, gözlerin dışarıdaki nesneleri algılaması olarak değil, zihnin nesneleri algılaması olarak görür. Bu nedenle, fovizm, görmeyi bir zihin süreci olarak ele alır ve görmeyi, zihnin nesneleri nasıl algıladığı üzerine odaklanır.

Fovizm, görmeyi, zihnin nesneleri algılaması sırasında yaptığı işlemlerin bir sonucu olarak görür. Bu nedenle, fovizm, nesnelerin gerçek görünümlerini değil, zihnin nesneleri nasıl algıladığını önemser. Bu anlayış, fovizm akımının sanatsal ürünlerine yansır ve fovist resimler, gerçekçi değil, zihnin nesneleri nasıl algıladığını yansıtan resimlerdir.

Fovizm, görmeyi zihin süreci olarak ele alan ilk akımdır ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkmıştır. Fovizm, günümüzde hala etkili olan bir akımdır ve fovist sanat eserleri hala üretilmektedir.


Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?