Emzirmenin faydaları

Anne vücudunun bebeğe özellikle ürettiği süt salgısının, bebek tarafından emilerek bebeğimizin beslenmesine emzirme denir. Emzirme, anne ile bebeğinin yaşadıkları en özel anlardan birisidir. Emzirmenin hem anneye, hem bebeğe, aynı zamanda aile ekonomisine çok miktarda faydası bulunmaktadır.

Emzirmenin Faydaları Nelerdir?

Bebeğini emziren annenin günlük kalori ihtiyacı artar. Bu biçimde annenin hamilelik kilolarından kurtulması daha kolay olur.

Emzirilen bebeklerde şeker hastalığı, alerjik hastalıklar, ishal, obezite, idrar yolları enfeksiyonları ve solunum yolu enfeksiyonları gibi rahatsızlıklar daha az görülmektedir.

Yine emziren annenin vücudunda salgılanan oksitosin hormonunun rahimde neden olduğu etkin kasılmalar vesilesiyle, rahim içersinde açıkta kalan damarların uçları çok çok kısa zaman içinde büzüşürler ve doğum sonrası kanamalar da kısa bir zaman içinde sonlanır.

Bebeğinde kendi sütü ile gerçekleşen büyümeyi ve gelişmeyi gören annenin kendine güveni artar ve annelikten daha çok haz alır.

Anne sütü ile beslenen çocuklar daha sağlıklı olacağı için daha zor hastalanırlar. Bu biçimde çocuk doktoru masrafı da daha az olur.

Anne sütü başka hiçbir hazırlığa gerek duyulmadan, bebeğimizin hemen içmesi için hazır ve steril haldedir. Bu biçimde acıkmış olan bebek bekletilmemiş olur.

Emzirme ile vücudumuzun salgılamış olduğu oksitosin adlı hormon, hamilelik esnasında normal büyüklüğünün 20 katına kadar büyüyen rahimin kasılmasını sağlayarak normal boyutlarına dönmesinin hızlandırır.

Emzirme, daha sonraki zamanlarda kemik erimesi ve romatizmal hastalıkların ortaya çıkma riskini de azaltır.

Emziren annelerimizin doğum sonrası kanamaları daha çabucak kesildiği ve bu kişiler doğumda kaybettikleri demiri çabucak yerine koydukları için, emziren annelerde demir eksikliği anemisi görülme riski hayli düşüktür.

Emzirme, anneyi rahatlatır ve sakinleştirir.

Diyabet hastası annelerimizin bebekleri emzirmeleri ile günlük insülin ihtiyaçları azalır.

Anne sütü bedava olduğundan ötürü mama masrafını ortadan kaldırır. Ek olarak biberonla mama hazırlanması ve mama verildikten sonra biberonun temizlenmesi, emzirmeye göre çok çok zahmetli bir iştir. Bu biçimde emziren annenin ve eşinin uykuya daha çok zaman ayırması da mümkün olabilir.

Emzirilen bebeklerin diş ve damak yapılarında bozukluklar çok çok az görülmektedir.

Anne vücudumuzu bebeğimizin ihtiyacına göre süt üretir. Bu biçimde sütün içeriği bebeğimizin bütün gereksinimini karşılamış olur.

Emziren annenin adet görmediği hallerde eğer bebeğe ek besin de verilmiyorsa, emzirme ilk dört ay süresince yeni hamileliğin oluşmasını engeller.

Emzirilen bebekler, annenin geçirmiş olduğu hastalıklara karşı bağışıklık kazanırlar.

Emzirmenin meme kanserini, yumurtalık kanserini ve endometrium (rahim iç tabakasın) kanserini önlemede etkili olmaktadır.

Temel olarak bebeğimizin ne zaman isterse o zaman emzirilmesi gerekmektedir. İlk haftalarda bebek çok kısa zaman aralıklarında, genellikle de her uyandığında emzirilmek ister. Bu biçimde bebeklerin ilk haftalarda çoğunlukla 2-3 saatte bir emzirilmeleri gerekmektedir. Prematüre bebeklerde ise bebek talepte bulunmasa bile 2 saatte bir emzirilmelidir. Zaman geçtikçe memedeki süt miktarı ile beraber bebeğimizin alacağı süt de artacağından bu süreler uzayacaktır. Bebeğimizin emzirilmesinde, bir memedeki süt bitirilmeden diğer meme emzirilmemelidir. Bebeğimizin açlık belirtisi göstermemesi halinde, memede yarım saatten fazla kalmaması gerekmektedir. Bu hal, sonrasında gelen yağ oranı yüksek sütün alınmasını arttırarak bebeğimizin kilo artışının normalden fazla olmasını sağlayabilir. Uzmanlarca bebeklerin ilk 6 ay süresince yalnızca anne sütüyle, 2 yaşına kadar da ek gıdalar ile beraber gün içerisinde asgari 500-600 ml kadar anne sütü verilerek beslenmeleri önerilir.